Damarların genişlemesi sonucu aşırı kanlanması durumu varis olarak adlandırılır. Derinin yüzeyine yakın olan toplardamarlarda meydana gelen varis, ciltte morumsu bir görünüme neden olabilir. Varis bacak gibi görünen yüzeylerde ortaya çıkarak hastalarda estetik kaygılara neden olabilir. Bunun yanı sıra varis nedeniyle ağrı ve şişlik oluşabilir.
Varis, tedavi edilebilen bir sağlık problemidir. Varis tedavisi amacıyla uygulanabilecek ameliyatlı ve ameliyatsız yöntemler vardır. Hangi yöntemin uygulanacağı yapılan değelendirmelerden sonra hasta özelinde belirlenir. Cerrahi prosedüre yani ameliyatlı varis tedavilerine başvurulmadan önce genellikle ameliyatsız varis tedavisi yöntemlerine başvurulur. Doğru tedavi yönteminin tespit edilmesi ve doğru tekniklerle uygulanması ile birlikte başarılı sonuçlar sağlanabilir.
İçindekiler
ToggleVarisli Damar Tedavisi Nedir?
Varisli damar, deri yüzeyine yakın kısımlardaki damarların genişlemesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık olarak tanımlanabilir. Toplardamarlar büyüyünce kanlanma derecesi artabilir. Bunun sonucunda varis görülen bölgelerde ağrı ve cilt morlukları görülebilir. Bunun yanı sıra şişlik, kızarıklık, ateş ve derideki yaralarda artış olabilir.
Varis sorunu olan kişiler, estetik görünümleri ile ilgili kaygı yaşayabilir. Bunun sonucunda hastada öz güven sorunları ya da psikolojik rahatsızlıklar oluşabilir. Varisli damar tedavisi, etkili bir tedavi prosedürüdür. Ancak varis bulguları olan kişiler zaman geçirmeksizin doktora başvurmalıdır.
Detaylı muayene ve teşhis yöntemleri sayesinde varis hastalığına tanı konulabilir. Hastalığın altında yatan sebepler belirlendikten sonra hangi tedavi yönteminin uygulanacağına karar verilir. İlk aşamada ameliyatsız varis tedavisine başvurulması tercih edilse de, daha ileri vakalarda ameliyat gündeme gelebilir.
Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?
Varisli damarları gidermek için uygulanabilecek farklı tedavi yöntemleri vardır. Bunlar ameliyatsız varis tedavisi ve cerrahi varis tedavisi olarak sınıflandırılabilir. Uygulanacak tedavi yöntemleri; varis hastalığının derecesine, hastanın genel sağlık durumuna, herhangi bir kronik hastalığı olup olmadığına, cinsiyetine, yaşına ve varisin bulunduğu bölgeye göre değişiklik gösterebilir.
Vücudun her bölgesinde damar bulunmakta olup varis, vücuttaki tüm damarlarda oluşabilir. Yaşam tarzında bazı değişiklikler yapmak, varisli damarların oluşması riskini azaltabilir. Yaşam tarzı alışkanlıklarında yapılabilecek değişiklikler şu şekilde sıralanabilir:
Düzenli egzersiz yaparak kan akışını artırmak
Tuz tüketimini sınırlandırmak
Yüksek topuklu ayakkabı yerine daha uygun ayakkabılar tercih etmek
Fazla kilolardan kurtulmak
Sıkı kıyafetler yerine daha bol kıyafetler giymek
Otururken bacakları kalp seviyesine gelecek şekilde kaldırmak
Uzun süre oturmamak
Fazla hareketsiz kalmamak
Uzun süre ayakta durmamak
Varis çorabı giymek
Damarlardaki genişleme pek çok farklı nedenden kaynaklanabilir. Toplardamaların içerisinde kanın seyri boyunca geri dönmesini önleyen kapakçıklar bulunur ve bu kapakçıklar sağlıklı bireylerde düzgün bir şekilde çalışır. Yaş alma, uzun süre hareketsiz bir şekilde ayakta durma, genetik yatkınlık, gebelik, yerçekimi ve damar hastalığı gibi etkenlere bağlı oluk kapakçıklar bozulabilir.
Bunun sonucunda kan bacakların alt kısmında birikir ve varisli damarlar ortaya çıkar. Varis oluşumunun nedeni belirlendikten sonra en uygun varis tedavisi yöntemi belirlenir ve tedaviye başlanır.
Köpüklü Varis Tedavisi
Skleroterapi olarak da adlandırılan köpüklü varis tedavisi, en çok tercih edilen ameliyatsız varis tedavilerinden biridir. Skleroterapi tedavisi kapsamında hastanın varisli damarlarına sklerozan olarak adlandırılan bir madde uygulanır. Anestezi gerektirmeyen prosedür sırasında damara verilen sklerozan, doku harabiyeti yaratır. Sklerozanın enjekte edilmesiyle damarlar yaralanıp çöker. Bu sayede kanın daha sağlıklı damarlara yönlendirilmesi sağlanır.
Yok olan damarlarla birlikte örümcek damarlar olarak da bilinen varisli damarlar gerçekleştirilir ve estetik görünüm de iyileştirilebilir. Sklerozan isimli madde tedavi edilecek damarın içerisine gönderilmeden önce köpük hâline getirildiği için bu tedavi köpüklü varis tedavisi olarak da adlandırılır. Köpükleşen sıvının daha geniş bir yüzeyi kaplaması nedeniyle skleroterapi tedavisi genişlemiş damarlarda da kullanılabilir.
Lazerle Varis Tedavisi
Lazerle varis tedavisi yani lazer ablasyonu, varisli damarların tedavi edilmesi için lazer enerjisinin kullanıldığı bir uygulamadır. Cerrahi bir prosedür olmayan lazerle varis tedavisinde lokal anestezi ile hedef bölge uyuşturulabilir.
Teknolojideki gelişmelerle birlikte genişlemiş damar tedavisinde daha gelişmiş lazer cihazları kullanılmaya başlamıştır. Tedavi sırasında sorunlu damarların içerisine ince lazer teli gönderilir. Lazer enerjisi bu tel aracılığıyla damar çeperlerine ulaştırılır. Enerjiyle birlikte ortaya çıkan ısı sayesinde damarların küçülmesi ve zaman içerisinde vücut tarafından emilmesi sağlanabilir.
Radyofrekans Varis Tedavisi
Radyofrekans varis tedavisi yani radyofrekans ablasyonu da ameliyatsız varis tedavilerinden biridir. Radyofrekans cihazından üretilen radyo dalgalarının varisli damar duvarına uygulanmasıyla gerçekleştirilir.
Uzman doktorlar tarafından uygulanması gereken radyofrekans varis tedavisi sırasında öncelikle ultrason yardımıyla bacağın içerisi görüntülenerek genişleyen damarlar tespit edilir. Genişleyen damarın içerisinden geçirilen ince tel kateter yardımıyla damarın çeperine radyo dalgası uygulanır.
Radyofrekansla oluşturulan kontrollü ısı sayesinde damarların büzülerek yok olması sağlanır. Morumsu renkteki büyümüş varisli damarların ortadan kaldırılması mümkün olur. Tedaviye bağlı başarılı sonuçların görülmesi kişiye ve varislerin durumuna bağlı olarak birkaç hafta ya da ay sürebilir.
Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?
Varis tedavisi, genişlemiş damarları ortadan kaldırmak için çeşitli yöntemlerin uygulandığı kapsamlı bir prosedürdür. Varis tedavisinde öncelikle ameliyatsız yöntemler tercih edilir. Köpüklü varis tedavisi, lazerle varis tedavisi ve radyofrekans varis tedavisi ameliyatsız varis tedavileri arasında sayılabilir.
Prosedüre başlamadan önce hasta muayene edilir ve genel sağlık durumu değerlendirilir. Kan sulandırıcı ilaç kullanımı söz konusuysa doktor tavsiyesiyle dozu azaltılabilir ya da bırakılabilir. Ultrason ve venografi ile yapılan detaylı değerlendirme ile hangi damarlarda büyüme olduğu tespit edilir.
İşlem sırasında genel anesteziye gereksinim duyulmaz. Hedef damarların içerisine ince bir tel katete gönderilir. Lazer ya da radyofrekans enerjisi, kateter yardımıyla damar değerine uygulanır. Lazer ışını ya da radyo dalgasının ürettiği enerji damar duvarını ısıtır. Bu sayede damarlar kontrollü bir şekilde küçültülür ya da daraltılır. Zaman içerisinde varisli damarların vücut tarafından emilmesiyle tedavi süreci tamamlanır.
Varis tedavisinden sonraki birkaç gün bacaklarda şişlik ya da kanama görülebilir. Bu durum normaldir. Hasta birkaç gün içinde normal günlük aktivitelerini yerine getirmeye başlayabilir. Bir süre varis çorabı kulanılması önerilebilir.
Tedavinin ardından kontrol seansında damaların kapandığından emin olmak için Doppler ultrason ile görüntüleme yapılır. Ortaya çıkan hafif ağrıyı gidermek için doktorun reçete ettiği ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir.