Randevu Alımı

info@macitbitargil.com

Bizi Sosyal Medyadan Takip Edebilirsiniz

Derin Ven Trombozu

 

Derin ven trombozu; damar duvarı yaralanmaları, kan akımında yaşanan değişiklikler ve koagülasyon bozukluklarından kaynaklanan ve önlenebilen bir hastalık olmakla birlikte tedavi edilmemesi halinde hayati tehlikeyle karşı karşıya kalma riski vardır. Derin ven trombozundaki en önemli faktörlerin başında ise pıhtılaşma sistemindeki bozulma gelir.

Derin Ven Trombozu İstanbul

Bacaktaki derin toplardamarının pıhtıyla tıkanması olarak tanımlanabilen derin ven trombozu çeşitli nedenlere bağlı görülebilir. Dışarıdan görülmeyen derindeki toplardamarlardaki pıhtı kan akımının kısmen ya da tamamen engellenmesine buna bağlı olarak da bacakta toplardamar kanının birikmesine neden olur. Dışarıdan görülen toplardamarlardaki pıhtıya ise yüzeyel ven trombozu ya da flebit adı verilir.

Pıhtının bulunduğu yerden kopması, kan akımıyla akciğer damarlarını tıkayarak ölüme neden olması riski vardır. Akciğer embolisi olarak isimlendirilen bu acil durumda hemen tedavi uygulanmaması ölüme neden olabilir.

Derin ven trombozunda nadiren pıhtı erise bile damarın içinde engeller ve darlıklar oluşarak kapaklarda bozulmaya neden olabilir. Bu durumda pıhtı oluşumundan yıllar sonra bacaklardan dönmesi gereken toplardamar kanının akışı giderek artan bir şekilde engellenir, damarların içinde kanın göllenmeye ve basıncın artmaya başlaması söz konusu olabilir.

Bunun sonucunda toplardamardaki yüksek kan basıncı dokulara zarar verebilir. Bacakta şişme, renk değişikliği, ağrı ve bilekte yaralarla karakterize toplardamar yetmezliği görülür. Nadir olarak tıkanan toplardamarın bacakta göllenen kanın boşalmasını engellemesi sonucu giderek şişen bacakta atardamar dolaşımının bozulmasına bağlı olarak kangren gelişebilir.

Derin Ven Trombozunun Belirtileri Nelerdir?

En yaygın görülen şikayetler ise bacakta ağrı, şişlik, hassasiyet ve özellikle ayaktayken bacak renginin mor ya da mavimsi olmasıdır. Bacak diğer bacağa göre daha sıcak ve bacakta toplardamar belirgin bir görünümde olabilir.

Pıhtının akciğere ulaşması nefes darlığı, öksürük, göğüs ağrısı ve kanlı balgam şikayetlerine neden olabilir. Derin ven trombozu olan hastaların yarısında tanı anında ciddi bir klinik belirti vermeden akciğer embolisi bulunabilir. Bazı durumlarda akciğer şikayetleri önde gelen şikayetlerden biri olarak şiddetli solunum yetmezliğine bağlı olarak ölüme yol açabilirler.

Derin Ven Trombozu Nasıl Teşhis Edilir?

Risk faktörleri bulunan hastalarda bahsi geçen belirtilerin görülmesi derin ven trombozunu işaret edebilir. Aktif kanser hastalığı olan kişilerde, hastanede yatmak veya uzun yolculuklar yapmak gibi uzun süre hareketsiz kalmayı gerektiren durumlarda ya da yeni geçirilen cerrahi girişimlerde bacakta ani şişlik oluşması, derin damarların üzerine basılınca ağrı oluşması ve yüzeyel damarların belirginleşmesi durumunda derin ven trombozuna ilişkin detaylı araştırma yapılması gerekliliği göz ardı edilmemelidir.

Renkli Doppler ultrasonografi, derin ven trombozu koyma aşamasında en kolay ve güvenilir yöntem olarak kabul edilir. Bununla birlikte karın içerisindeki damarlar ile kalbe yakın ve göğüs boşluğunda bulunan damarların renkli Doppler ile tamamen doğru ve eksiksiz bir şekilde değerlendirilmesi mümkün olmayabilir.

Bu tür durumlarda daha güvenilir bilgiler edinmek için bilgisayarlı tomografi ile manyetik rezonans venografisinden faydalanılabilir. Bu yöntemlerden aynı seansta akciğer embolisi tanısı için kullanılması da mümkündür. 

Venografi, derin ven trombozu tanısında en güvenilir yöntemlerin başında gelir. Toplardamara kateter yerleştirilmesi yoluyla uygulandığından ağrılı bir prosedür olarak bilinen venografi günümüzde diğer yöntemlerin sağladığı gelişmeler nedeniyle daha az uygulanmaktadır.  Laboratuvar testi olarak D-dimer ölçümünden de faydalanılabilir. D-dimer’in normal olması genellikle derin ven trombozu olmadığı anlamına gelse de D-dimer’in kanda yükselmesi her zaman derin ven trombozunun işaret ettiği şeklinde yorumlanmamalıdır.

Derin Ven Trombozu Nasıl Tedavi Edilir?

Derin ven trombozu temelde akciğer embolisinin ve yeniden derin ven trombozu gelişmesinin engellenmesi amacıyla uygulanır. Hastanın bacağındaki şikayetin azaltılması ve ileride karşılaşılabilecek sorunların engellenmesi de hedeflenir. Bu doğrultuda antikoagulan tedavisinden ve varis çorabı uygulamasından faydalanılabilir.

Kan inceltici ilaç (Antikoagulan) kullanımı: Bu ilaçlar mevcut pıhtının ilerlemesini ve yeni pıhtı oluşumunu önlemek amacıyla kullanılır. 

Bu ilaçlar kan pıhtılaşmasını önlediklerinden yüksek dozda kanamaya neden olabilirler. Kanama genellikle idrarda hafif kanamayla daha sonra mide kanamasıyla ortaya çıkmakta olup acil olarak hastaneye başvurmayı gerektiren bir durumdur.

Pıhtının eritilmesi: Kan inceltici kullanımı derin ven trombozunun klasik tedavisi olarak hastayı akciğer embolisinden korusa ve bacaktaki şikayetleri ciddi düzeyde azaltsa da bacaktaki pıhtı tam olarak çözülmediği ve tıkanıklık açılmadığı için bacağın normale dönmesi söz konusu değildir. Tıkanıklığın açılması için; kateterlerle pıhtı eritici ilaçların tıkalı damarlara verilmesi yoluyla pıhtının eritilmesi ya da pıhtının kateterle veya cerrahi yöntemle çıkarılması gibi bazı özel yöntemler kullanılmalıdır.

Pıhtı eritildiğinde açılan damarın yeniden tıkanmasını engellemek için anjioplati gerekliliği oluşabilir. Hastanın şikayetlerinin önemli ölçüde ya da tamamen geçmesine yardımcı olan bu yöntemler taşıdıkları risk nedeniyle her hastaya uygulanmaz. Genç ve aktif yaşamı olan kişilerle bacaktaki kan akımının derin ven trombozu nedeniyle bozularak kangrene neden olduğu durumlarda pıhtının ortadan kaldırılmasını sağlayacak bu yöntemlere başvurulabilir.

Varis çorabı: Derin ven trombozu tedavisinde önemli yer tutan bu yöntemde 30-40 mmHg basınçta ve diz altı düzeyine ulaşacak uzunlukta varis çorapları kullanılmalıdır. Varis çorabı ilk birkaç gün sürekli daha sonra ise yalnızca gündüzleri giyilir. Bu kapsamda yataktan kalkmadan giyilen varis çorabı yatarken çıkarılır. En az 2 yıl giyilmesi gereken varis çorabının kullanılmaya başlandığı ilk günlerde, bacaklardaki şikayetlerin azaltılması için bacakların kalp düzeyinin üzerine kaldırılması önerilir.

Filtre yerleştirilmesi: Uygulanan tedavi yöntemlerine karşın akciğer embolisi engellenemeyebilir. Tedavi başarısızsa, tedavi başlamamış ya da yarıda kesilmişse akciğer embolisi riskinin azaltılması için toplardamar içine, pıhtıların engelenmesi için filtre yerleştirilir.

Derin Ven Trombozu Tanısı Nasıl Alınır?

Derin ven trombozu tanısında yol gösterici hastanın şikayetleri ile beraberindeki risk faktörleridir. Tanının kesinleştirilmesi noktasında ultrason, venografi ve kan testlerinden faydalanılabilir.

Pulmoner Embolizm’in Belirtileri ve Bulguları

Bacak toplardamarlarında gelişen damar içi pıhtılaşma pulmoner embolinin en yaygın nedenidir. Buna zemin hazırlayan durumların varlığında derin ven trombozu ile beraber pulmoner emboli gelişmesi riski de artar.

Pulmoner embolinin klinik belirtileri hasta özelinde damarlardaki tıkanıklığın boyutuna ve şiddetine göre değişebilir. Emboliyle ulaşan pıhtıların büyüklüğüne gör damarlara olan etkisi farklılaşabildiği için hafif emboli hastalarda belirtiye neden olmayabilir. Daha büyük embolilerden kaynaklanan tıkanıklık akciğer dokusunda daha fazla etkiye neden olabilir. Bu durumun sonucu klinik tablonun belirginleşmeye başlamasıdır. 

Pulmoner emboli seyrinde izlenen belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Ani başlayan ve kademeli bir şekilde gelişen nefes darlığı,
  • Göğüs ağrısı,
  • Öksürük,
  • Solunum hızında artış,
  • Ağıza kan gelmesi,
  • Halsizlik, yorgunluk ve bayılma,
  • Kalp atışında hızlanma ya da zayıflama,
  • Çarpıntı,
  • Yüzde ve parmaklarda renk değişiklikleri,
  • Aşırı terleme.

Derin Ven Trombozu Tedavisi Sonrasında Uygulanması Gerekenler Nelerdir?

Bacaklardaki şişliğin azaltılması için dizlerin hafif kırık bir pozisyonda ve kalp seviyesinin üzerine kaldırılarak seyahat edilmesi faydalı olabilir. Uzun süre oturulması gereken durumlarda bacaklar belirli aralıklarla hareket ettirilmelidir. Uyanıkken saat başı ayağa kalkılarak kısa yürüyüşler yapılabilir. Varis çorapları önerilen şekilde kullanılmalı ve bacakları sıkan kıyafetlerden uzak durulmalıdır.

Hızlı Bilgi Al
Doç. Dr. Macit Bitargil
Kalp ve Damar Cerrahisi
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 09:00-16:00

Derin Ven Trombozu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Hastalığın evresinin tespit edilmesi aşamasında aort yetmezliği belirtileri ve hastanın şikayetleri çok önemlidir. 1. derece aort yetmezliğinde ana şikayet daha az belirgin olup aort yetmezliği derecesindeki artış çok fazla kanın geri aktığını gösterir. Sol ventrikül yorulup büyüyünce büzülme kuvveti azaldıkça kalp atışının zonklama hissi sık görülen bir şikayet olur. Bu şikayetler sola dönerken ya da yatarken artabilir. Aort yetmezliğinin ilerlemesiyle yorgunluk ve halsizlik görülebilir. Çarpıntı, yorgunluk, nefes darlığı, kalp ritmi düzensizliği ve kalpte üfürüm duyulması aort yetmezliği belirtileri arasında sayılabilir.

Bacakta pıhtı olduğunda akciğer embolisinin ve yeniden derin ven trombozu gelişmesinin önlenmesi için tedavi uygulanır. Bu amaçla kan inceltici ilaç tedavisi, varis çorabı kullanımı, pıhtının eritilmesi ve filtre yerleştirilmesi tedavileri uygulanabilir. Uygulanan tedavilerin amacı hastanın bacağındaki şikayetleri azaltmak ve ilerleyen dönemde karşılaşılması olası sorunları önlemektir. Hangi tedavi yönteminin kullanılacak olduğu hasta özelinde sorunun derecesine ve hastanın yaşadığı şikayetlere bağlı olarak belirlenmelidir. Bu sayede en doğru tedavi yönteminin uygulanması ve istenilen sonucun elde edilmesi mümkün olabilmektedir.



Derin Ven Trombozu yani DVT olan hastalar pıhtı oluşumu susuz kalma durumunda arttığından bol miktarda su tüketmeye özen göstermelidir. Yolculuklarda uzun süreli hareketsiz kalmak risk teşkil edebileceğinden seyahatler sırasında varis çorabını giymelidir. Seyahatler sırasında mümkün olduğunca hareketsiz kalınmamalıdır. Seyahatler sırasında dizler hafif kırık bir pozisyonda ve kalp seviyesinin üzerine kaldırarak seyahat etmelidir. Uzun süre oturulması gereken durumlarda bacakları belirli aralıklarla hareket ettirmeye ve uyanık olunduğu zaman dilimlerinde saat başı ayağa kalkılarak kısa yürüyüşler yapılmalıdır.

Derin venlerde gelişen pıhtılaşma yani derin ven trombozu son derece ciddi bir durumdur. Hastalara genellikle ilk olarak kan sulandırıcı ilaç tedavisi uygulanır. Çoğunlukla ilaç tedavisi ile iyileşme sağlansa da bazı hastalarda pıhtı akciğer damarlarına atar ve ölümcül bir tabloya neden olabilir. Genellikle derin ven trombozu ilaç tedavisiyle tamamen iyileşerek hastada bir sekele neden olmaz. Daha farklı özelliklerdeki derin ven trombozu tedavisi amacıyla farklı tedavi yöntemlerinden faydalanılması söz konusu olabilir.



Erken derin ven trombozu durumunda farmakomekanik tedavi yöntemine başvurulur. Bu kapsamda son yıllarda özel olarak geliştirilmiş damar içi pıhtı parçalayıcı kataterlerle damara girilir ve pıhtı dışarı alınır. Bu işlemden sonra katater damar içinde 24 saat bırakılır. İlk 48 saat içinde teşhis edilen DVT tedavisinde diz üstündeki ve karın içindeki derin toplar damarda oluşan pıhtı küçük bir kesiden balonlu kateterle temizlenir. Pıhtı diz altındaki bölgede olduğunda pıhtı eritici ilaç sistemik olarak damara ulaştırılır ve pıhtı eritilir. DVT’nin tedavi edilmediği durumalarda bacakta kalıcı şişlik oluşup yaralar açılabilir.

Çalışma Saatlerimiz

Günler Saatler
Pazartesi
09:00 - 16:00
Salı
09:00 - 16:00
Çarşamba
09:00 - 16:00
Perşembe
09:00 - 16:00
Cuma
09:00 - 16:00
Cumartesi
Kapalı
Pazar
Kapalı
Hemen Bilgi Al

Derin Ven Trombozu sağlığıyla alakalı tüm merak ettiklerinizi doktorumuza sorabilirsiniz.

Derin Ven Trombozu Hakkında Hastalarımızdan Yorumlar

Esr*** D***
5/5

Annem şeker hastası ve sol bacağındaki damar tıkanmıştı.Özel bi hastaneden kalp ve damar bölümüne acil götürün dediler.Aksi takdirde kangren olma riski vardı.Şansımıza Macit Bey i bulduk.Çok ilgilendi annemle ve ameliyatını kendisi gerçekleştirdi başarılı bir şekilde.Şimdi yogun bakımda kontrol altı nda tutuyor ve her an ilgileniyo annemle.Özel bi hastanede bu kadar ilgi göremezdik sanırım.Şişli Etfal de yogun bakım çalışanlarıda çok ilgili sağolsunlar.Macit Hoca ya sonsuz teşekkürler ve başarılar diliyorum.

A*** V***
5/5

doç dr. macit bitargil geçtiğimiz ay bizim hayatımızı kurtardı.

araştırdıkça öğreniyoruz ki kendisi kariyer olarak okuduğu okullardan yaptığı işlere, hep zamanının ilerisinde kalmış birisi, gerçek bir hekim, gerçek bir cerrah, gerçek bir insan, başarıdan başarıya koşmuş hayatı boyunca,

hem annemin hem babamın son zamanlarını yönetmeye çalışmak üzere geçirdiğimiz 10 hastane senesi tecrübesine dayanarak söyleyebilirim ki biz böyle bir hasta yaklaşımı görmedik. 

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp
Pinterest
Email
Telegram