Randevu Alımı

info@macitbitargil.com

Bizi Sosyal Medyadan Takip Edebilirsiniz

Karotis Arter Hastalığı (Şah Damar Hastalığı) Nedir?

karotis arter hastalığı

Boyunda iki taraflı bulunan ve şah damarı olarak da bilinen karotis arterler, beynin ön kısmına oksijen bakımından zengin kanı götürür. Beynin ön bölümünde konuşma, düşünme, kişilik özellikleri, duyusal ve motor işlevlerin kontrolünü üstlenen alanlar yer alır. Boynun her iki tarafında bulunan karotis arterler, çene çizgisinin hemen altında nabız hissedilmesini sağlar. Karotis arter hastalığı ya da şah damarı hastalığı olarak adlandırılan atardamar tıkanıklığı, çoğunlukla “plak” olarak adlandırılan yağlı maddelerin ve kolesterol atıklarının damar duvarında birikmesine bağlı olarak gelişir. Karotis arter hastalığı inme riskinin artması gibi son derece ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Şah Damarı Tıkanıklığı Neden Olur?

Kalbi kanlandıran koroner arterler gibi şah damarının iç kısmında da damar sertliği (ateroskleroz) görülebilir. Sağlıklı atardamarın duvarı, pürüzsüz ve esnek bir yapıya sahip olur. Obezite, yüksek kolesterol ve sigara kullanımı gibi çeşitli etkenler dolayısıyla şah damarının duvarında kolesterol atıkları, yağlı maddeler ve kireç kalıntıları gibi zararlı maddeler birikebilir.

Biriken bu maddeler nedeniyle şah damarının duvarında “aterosklerotik plak” olarak adlandırılan kalın bir kireç tabakası oluşur. Bunun sonucunda şah damarında darlık, tıkanıklık ve esneklik kaybı oluşur. Darlık, beyne giden kan akımının azalmasına neden olur. Kan akımı kritik düzeyin altına indiği takdirde, beynin oksijenlenmesi ve beslenmesi süreçlerinde sorunlar yaşanır.

Şah damarında meydana gelen darlık, zamanında ve doğru yöntemler kullanılarak tedavi edilmezse tam bir tıkanıklık oluşur. Bunun sonucunda kalıcı inme ve beyin hasarı ortaya çıkabilir. Ayrıca şah damarı darlığı inme riskinin büyük ölçüde artmasına yol açabilir.

Şah Damarı Tıkanıklığı İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Karotis arter hastalığı için risk faktörleri, ateroskleroz oluşumunu artıran faktörlerle benzerlik gösterir. Bu faktörlerden en önemlileri aşağıda sıralanmıştır:

– İleri yaş
– Hipertansiyon
– Diyabet
– Sigara kullanımı
– Kan lipit ve kolesterol düzeylerinin yüksek olması
– Obezite
– Sedanter yaşam tarzı
– Ailede karotis arter, ateroskleroz ya da koroner arter hastalığı öyküsü bulunması

Şah Damarı Tıkanıklığı Belirtileri Nelerdir?

Şah damarı tıkanıklığı belirli bir seviyeye ulaşmadan önce genellikle hastalarda belirgin bir belirti ortaya çıkmayabilir. Darlığın kritik seviyeye gelmesiyle birlikte, aterosklerotik plak bölgesinde oluşan geçici pıhtılara bağlı olarak inmede de yaşanan bazı belirtilerin ortaya çıkması mümkündür.

Geçici pıhtı çözüldüğünde belirtilerin kaybolmasıyla karakterize bu durum geçici iskemik atak olarak adlandırılır. Geçici bir felç durumu olan geçici iskemik atak, beyne giden atardamarda pıhtı oluşumu nedeniyle kısa süreli tıkanıklık ve düşük kan akımına bağlı olarak yaşanır. İnmede görülen belirtilere benzer belirtilere sahiptir. Bu belirtiler yalnızca birkaç dakika ya da saat sürer, daha sonra kaybolur. Geçici iskemik atak belirtileri aşağıda sıralanmıştır:

– Bulanık görme, bir ya da iki gözde görme zorluğu veya ai görme kaybı
– Yüzün ya da vücudun bir tarafında veya bir kolda ya da bacakta uyuşma, karıncalanma ya da zayıflık
– Denge kaybı, koordinasyon eksikliği ve yürüme zorluğu
– Ani bir şekilde gelişen baş dönmesi
– Bilinçte bulanıklaşma
– Konuşma güçlüğü (afazi)
– Ani ortaya çıkan şiddetli baş ağrısı
– Yutma zorluğu (disfaji)
– Hafıza ile ilgili sorunlar

Geçici iskemik atak büyük ve kalıcı inmeye ilerleyebildiğinden tıbbi bir acil durum olarak kabul edilir. Yukarıda yer alan herhangi bir belirtiyle karşılaşılması halinde acil yardım alınması şarttır.

Şah Damarı Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?

Şah damarı hastalığı, hasta geçici iskemik atak ya da felç geçirene kadar herhangi bir belirti vermez. Bu nedenle, tanı aşamasında düzenli kontrollerin önemi çok fazladır. Yapılan fiziki muayene sırasında şah damarı steteskopla dinlenir. Anormal seslerin duyulması halinde şah damarı hastalığından şüphelenilebilir.

Boyunda stetoskopla duyulan üfürüm varlığı, şah damarındaki darlık tanısı konulmasına yardımcı olan unsurlardan biridir. Üfürüm aterosklerotik hastalığın, buna bağlı olarak inmenin bir habercisi olabilir. Geçici iskemik atakta görülen belirtilerden birine ya da birkaçına sahip olan kişiler bu konuda doktorlarını bilgilendirmelidir. Bu tür durumlarda muayene derinleştirilir, şah damarı tıkanıklığı şüphesi halinde tanının doğrulanması için çeşitli testlerden ve görüntüleme yöntemlerinden faydalanılabilir.

Ağrısız ve kolay bir şekilde gerçekleştirilebilen şah damarı ultrason ve doppleri, şah damarının görüntülenmesi için yüksek frekanslı ses dalgalarının kullanıldığı bir yöntemdir. Aterosklerotik plakların ve kan pıhtılarının tespit edilmesi, aynı zamanda kan damarlarında tıkanıklık ya da darlık olup olmadığının belirlenmesi için kullanılabilen Doppler ultrasonu sayesinde kanın kan damarlarındaki dolaşımını görüntülemek mümkündür.

Beyin damarları hakkında doğru bilgileri toplamak için güçlü bir mıknatıs kullanılan MRA (Manyetik Rezonans Anjiyografi) yönteminde elde edilen bilgiler ve bilgisayar yardımıyla yüksek çözünürlüklü görüntülere ulaşılabilir. Bu yöntemle, beyindeki küçük damar tıkanıklıklarının dahi tespit edilmesi söz konusu olabilir.

BTA (Bilgisayarlı Tomografik Anjiyografi) yönteminde X-ışınları ve bilgisayar teknolojileri kullanılarak şah damarının enine kesit görüntüleri üretilir. Böylece beyindeki hasar alanlarının ortadan çıkarılması mümkün olabilir. Düşük seviyede radyasyon kullanılan bir yöntemdir.

Facebook
WhatsApp
Twitter
LinkedIn
Pinterest

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir