Skleroterapi ya da iğne tedavisi özellikle cilt yüzeyinde bulunan ince ve kılcal damar varisleri için uygulanan bir tedavi yöntemi olup estetik görünümün iyileştirilmesi amacıyla uygulanır. Skleroterapi prosedürü kapsamında bir kimyasal madde ya da ilaç, ince iğne uçlu bir enjektör kullanılarak toplardamar içine verilmesi ve o toplardamarın kapanması sağlanır. Kapanan ince varisler zaman içerisinde cilt tarafından emilip yok edildikçe daha az görünür ya da tamamen görünmez hale gelmeleri mümkün olur.
Skleroterapi yani varis köpük tedavisi iki farklı şekilde uygulanabilir. Bunlardan ilki, ilacın enjektöre çekilmesi ve toplardamarın içerisine sıvı formda verilmesidir. İkinci yöntemde ise ilacın belirli bir oranda havayla karıştırılması sonucu oluşan köpük, toplardamar içerisine verilir. Bu yöntem köpükle varis tedavisi ya da köpük skleroterapi olarak adlandırılır.
Skleroterapi tedavisi özellikle kırmızı renkli ince kılcal damar varisleri olan telenjiektazi ve orta büyüklükte mavi yeşil renkli varisler olan retiküler venler için uygulanmaktadır. Varis köpük tedavisi skleroterapi, bu varislerden daha kalın olan mavi yeşil renkli olanlar için daha uygun bir tedavi olarak kabul edilmektedir.
Köpükle Varis Tedavisinde Hangi İlaç Kullanılır?
Ülkemizde skleroterapi tedavisinde, etken maddesi polidokanol olan bir ilaç kullanılır. Aynı ilaç hem sıvı hem köpük skleroterapi tedavisinde kullanılır. Diğer bir deyişle, köpükle varis tedavisinde kullanılan ilaç farklı olmamasına karşın ilacın kullanıldığı form farklıdır.
Köpükle varis tedavisinde iki farklı enjektör kullanılarak, belirli miktarda ilacın havayla karıştırılması sonucunda elde edilen köpük, uygun iğne ucuyla varisin bulunduğu damarın içerisine enjekte edilmektedir.
Köpükle varis tedavisi yapılırken toplardamarın içerisine bir miktar hava da verilir. Normal şartlar altında damarlar içinde serbest formda hava bulunması söz konusu değildir. Hastanın damarına enjekte edilen köpüğün birtakım yan etkilere neden olmaması için bir skleroterapi seansı sırasında belirli bir miktar aşılmamalıdır. Eğer bu miktar aşılırsa göğüste sıkışma hissi, öksürük, migren atağı hatta geçici görme kaybı yaşanması gibi olumsuz durumlarla karşı karşıya kalınabilir.
Köpükle varis tedavisi sırasında dikkat edilmesi gereken, hasta özelinde aşamalı bir tedavi planı uygulamaktır. Pek çok hastada bacaktaki tüm varisleri tek bir seansta tedavi etmek, doz göz önünde bulundurulduğu ve hastanın sağlığıyla ilgili gerekçeler değerlendirildiğinde, mümkün olmamaktadır.
Köpükle Varis Tedavisinden Önce Ne Yapılmalı?
Köpükle varis tedavisinden önce hasta ile detaylı bir görüşme yapılır. Tedavinin ortalama kaç seans süreceği, ne kadarlık bir düzelme oranı beklendiği, maliyet, uygulama detayları ve diğer pek çok konuda ayrıntılı bilgiler verilir. Daha sonra hastadan tıbbi onam formu alınır.
Köpükle varis tedavisi yapılacak hastalara standart tıbbi fotoğraf çekimi yapılarak, hastanın bacaklarındaki kalıcı izler, benler ya da koyu renk lekelenmeler belgelenir. Tedaviden önceki ve sonraki durumların objektif bir şekilde karşılaştırılması bu sayede mümkün olabilir.
Köpükle Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?
Köpükle varis tedavisi seanslar şeklinde uygulanmakta olup her hasta özelinde uygulanacak seans sayısı, hastanın bacaklarındaki varislerin ne kadar yaygın olduğuna göre değişiklik gösterebilir. Poliklinik ortamında gerçekleştirilen skleroterapi seansları ortalama 45 ila 60 dakika arasında tamamlanır. Tedavi edilecek bölgede orta büyüklükte ve ince kılcal damar varisi birlikteliğine bağlı olarak seanslar arasında ne kadar süre bulunması gerektiği belirlenebilir.
Köpükle varis tedavisi alanında uzman ve deneyimli bir doktor tarafından uygulandığında konforlu ve etkili bir prosedürdür. Yanlış uygulamalar ciltte nekroz ve kangren gibi durumlara ilerleyebilecek ciddi yan etkilere yol açabilir. Tedaviden önce mutlaka Kalp ve Damar Cerrahı hastayı muayene etmeli, toplardamar ultrasonografi tetkiki yapmalıdır.
Köpük skleroterapi tedavisi sırasında uygun dozda hazırlanan köpük, uygun bir iğne ucuyla ve uygun bir basınçta damarın içine verilmelidir. İlaç damarın içine uygulandığında ilgili bölgede kızarıklık ve hafif yanma hissedilmesi normal bir durumdur. Uygulama çok ince iğne uçları kullanılarak yapıldığından hasta minimal düzeyde ağrı hisseder.
Köpükle Varis Tedavisinden Sonra Neler Yapılmalı?
Köpükle varis tedavisinden sonra hasta yürüyüş yapmalıdır. Skleroterapi seansından sonraki bir hafta boyunca yoğun spor, aerobik ve ağırlık kaldırma önerilmez. Hastanın mesleği yoğun aktivite gerektiren bir iş ortamında bulunmayı gerektirmiyorsa, tedaviden sonraki gün hastanın iş başı yapması mümkündür.
Hasta skleroterapi tedavisinden sonraki 2 hafta boyunca varis çorabı giymelidir. Tedavinin başarısı, skleroterapiden sonra baskı uygulanmasından doğrudan etkilendiğinden bu adım ihmal edilmemelidir. Skleroterapi tedavisi uygulanan bölge, tedaviden sonra en az 2 hafta süreyle doğrudan güneş ışınlarına maruz kalmamalıdır. Aksi takdirde güneş ışığı, bölgedeki melanin pigmentlerini uyarabilir ve koyu renk iz kalabilir. Köpük skleroterapi tedavisi uygulanan bacak uzun etek ya da pantolonla güneş ışınlarından korunabilecekse yaz aylarında skleroterapi tedavisi yapılabilir.
Köpükle varis tedavisi, toplardamar ultrasonografi tetkik sonucu normal olan hastalarda görünümün iyileştirilmesi için diğer bir deyişle kozmetik amaçlarla uygulanabilir. Köpükle varis tedavisi, bu alanda uzman ve deneyimli doktorlar tarafından damar yapısı ve çapı uygun olan hastalara uygulanmalıdır.
