Randevu Alımı

info@macitbitargil.com

Bizi Sosyal Medyadan Takip Edebilirsiniz

Periferik Arter Hastalığı İçin Hangi Doktora Gidilir?

Kalp dışındaki dokuların ve organların tümüne giden arterlere, periferik arter adı verilir. Damarlar dolaşım sisteminin en önemli parçası olmakla birlikte bulundukları yere ve üstlendikleri göreve göre birtakım farklılıklar gösterirler. Atardamar olarak da bilinen arterler; kalpten pompalanan ve zengin oksijen taşıyan kanın vücuttaki doku ve organlara taşınması görevini üstlenen kan damarlarıdır. Vücut içinde besin ve hormonların dolaşmasını sağlayan arterlerde en sık görülen sağlık sorunlarından biri periferik arter hastalığıdır. Periferik arter hastalığı erken dönemde tedavi edilmediği takdirde felç ve kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalınabilir. Periferik arter hastalığı tanısının koyulması ve tedavisi, kalp ve damar cerrahisi doktorları tarafından gerçekleştirilmektedir.

Periferik Arter Hastalıkları Nelerdir?

Periferik damarlar; aort damarından çıkarak kafa, kol, bacak ve organlara temiz kan götüren atar damar dallarıyla bunlardan gelmekte olan kirli kanı kalbe götürmek için ana toplardamara bağlanan toplardamar dalları olarak tanımlanabilir. Çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen ve kan akışının kısıtlanması ya da engellenmesi sonucunu doğuran durumlar periferik damar hastalıklarını oluşturmaktadır.

Kafa, kol, bacak ve organlara kan taşıyan arterlerde aterosklerozun neden olduğu plak oluşumları, periferik arter hastalıklarına yol açmaktadır. Ateroskleroz olarak bilinen plaklar; yağ, kolesterol, kalsiyum, lifli doku ve kandaki diğer maddeler tarafından oluşturulmaktadır.

Periferik arter hastalığı tüm arterleri etkileme riski taşımakla birlikte genellikle bacaklara giden arterlerde görülmektedir. Plak oluşumları nedeniyle daralan atardamardan kan geçişi kısıtlanmakta olup bu durumdan etkilenen bölgelerde ağrılar oluşabilir.

Periferik arter hastalığının oluşmasına neden olan en önemli etken, aterosklerozdur. Romatizmal hastalıklar, enflamasyon, bağışıklık sistemi hastalıkları ve çeşitli damar yaralanmaları bu sürecin hızlanmasına yol açabilen faktörler olarak sıralanabilir.

Hasta özelinde; plağın oluştuğu konum, yaşam tarzı alışkanlıkları, hastanın aile öyküsü ve diğer sistemik hastalıkları gibi çeşitli unsurlar periferik arter hastalığının ilerleme sürecini etkileyebilir. Bununla birlikte; ateroskleroza neden olan risk faktörlerinin periferik arter hastalığının oluşumuna zemin hazırladığını ifade etmek mümkündür. 

Atardamar Tıkanıklığı Neden Önemlidir?

Zaman içerisinde ateroskleroza bağlı olarak bacak atardamarlarında darlık ve tıkanıklık oluşması mümkündür. Bu durum, oksijen açısından zengin temiz kanın ayak parmaklarına ulaştırılamayacağı anlamına gelir. Başlangıç aşamasında önemli şikayetlere neden olmamakla birlikte darlığın derecesi ilerledikçe özellikle yürümeye bağlı olarak bacak ağrısı oluşumuyla karşı karşıya kalınır. Darlık ilerledikçe hastanın yürüme mesafesi giderek azalır. İlerleyen dönemde istirahat ağrısı ve son aşamada ayakta yara ya da kangren gelişimi gibi istenmeyen durumlar görülebilir. Bu aşamada karşılaşılan durum “Kritik bacak iskemisi” olarak adlandırılmaktadır. 

Periferik arter hastalığının ciddi sorunlara neden olmaması için, belirtiler ortaya çıkar çıkmaz doktora başvurulmalıdır. Hastalığa tanı koyulduktan sonra, hastalığın derecesine ve neden olduğu şikayetlere bağlı olarak uygulanacak tedavi belirlenir ve tedavi planlaması yapılır.

Dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri, periferik arter hastalığı tanısı koyulan hasta eğer sigara kullanıyorsa bırakmak zorunda olduğudur. Aşırı alkol tüketimi olduğu durumlarda ise alkol tüketimini bırakmak eğer bırakılamıyorsa minimize etmek gerekir. Ayrıca sağlıklı beslenme, yaşam tarzı alışkanlığı haline getirilmelidir. Düzenli egzersiz yapmak ve kilo fazlası olan hastalar için ideal kiloya ulaşmak da ihmal edilmemesi gereken konular olarak karşımıza çıkar. 

Periferik Arter Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Periferik arter hastalığının tedavisi kapsamında ilk ve en önemli adım, sigara kullanan hastaların bu alışkanlıklarını bırakmasıdır. Sigarayı bırakmak, sağlıklı ve dengeli bir diyet uygulamak kandaki kolesterol ve diğer yağ düzeylerini düşürür, kan basıncının kontrol altında tutulmasını sağlar. Diğer bir deyişle, başlangıç aşamasındaki periferik arter hastalığında genellikle yaşam tarzı alışkanlıklarında değişiklikler yapılması ve medikal tedavi uygulanması tercih edilir.

Diyabet sorunu olan hastalarda temel öncelik, diyabet hastalığının kontrol altına alınması ve düzenli olarak egzersiz yapılmasıdır. Egzersiz sayesinde kasların oksijeni etkin bir şekilde kullanması, kollateral dolaşımın gelişmesinin hızlandırılması mümkün olur. Periferik arter hastalığının ilerlediği vakalarda, dokularda herhangi bir zarar oluşumunu önlemek için girişimsel ya da cerrahi prosedürlere başvurulmalıdır.

Anjioplasti/Stent: Anjioplasti, açık cerrahiye göre daha az invazivdir. Büyük arterlerde oluşan tıkanıklıkları gidermenin etkili bir yoludur. Koldan ya da kasıktan girilir, atardamar üzerinden kateter yerleştirilir ve darlığın bulunduğu bölgeye balon gönderilir. Balonun bölgede birkaç kez şişirilip söndürülmesiyle damarın genişlemesi sağlanır. Oluşan genişlemeyi korumak için stent yerleştirilir ve işlem tamamlanır.

Bypass ameliyatı: Bu kapsamda hastanın vücudunun farklı bir yerinden alınan toplardamar ya da greft olarak adlandırılan sentetik bir damar kullanılır. Prosedürün amacı, daralma ya da tıkanma olan bölümün ilerisine kan akışını sağlamaktır.

Endarterektomi: Uygulama, atardamardaki tıkalı bölgenin üzerine kesi yapılarak gerçekleştirilir. Tıkanıklığa neden olan plak parçasının çıkarılması yoluyla kan akımının düzeltilmesi sağlanır.

Periferik arter tedavisinden sonra dikkat edilmesi gereken noktalar, tedavi özelinde değişiklik gösterebilse de hastanın doktor tavsiyelerine uyma konusunda özenli olması gerekliliği göz ardı edilmemelidir.

Facebook
WhatsApp
Twitter
LinkedIn
Pinterest

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir